Mayıs ayı yayın konum Amerika'da kanser araştırmaları için kullanılacak olan biyoçipin bulunmasında önemli bir yere sahip olan İstanbul Teknik Üniversitesi makine mühendisliği mezunu Prof. Dr. Mehmet Toner.Mehmet Toner San Josef'in ardından, İTÜ makine mühendisliği bölümünü kazanmış ve1983 yılında mezun olmuştur.Yüksek lisansını Amerika'da yapmaya karar verdikten sonra Yale Üniversitesi ve MIT'den kabul alıp MIT'nin o zamanlarda ilerisi için çığır açacağı düşünülen yeni bölümü medical mühendisliği için MIT' yi seçmiştir.Yüksek lisansını makine mühendisliği alanında tamamladıktan sonra doktorasını yine aynı üniversitede tıp mühendisliği bölümünde 1989'da tamamlamıştır.Mehmet Hoca Amerika'da biyomedikal çalışmaları ile tanınıyor hem Harvard Tıp Fakültesi cerrahi bölümünde profesörlüğü bulunup hemde MIT'de mühendislik bölümünde profesorlüğü bulunmaktadır.Kulağa biraz garip geliyor bir makine mühendisinin tıp fakültesi cerrahi bölümün de bulunması ama evet öyle hatta Mehmet Hoca'nın annesi dahi Mehmet Hoca'yı tıp doktoru zannedermiş.Mehmet Hoca'nın çalışmaları şu an kanser olarak medyada yer alıyor olsa da veya tüm dünyaca yayılan bir hastalık olmasıyla çok gündemde olsada Mehmet Hoca metabolik hastalıklar,aids yanık ve travmalar üzerine de çalışmış ve çalışmaktadır.Mehmet Hoca hem MIT hemde Harvard'da bir yandan hocalık görevlerini yerine getirirken aynı zamanda bu iki üniversitesinin ortak bir paydada buluştuğu sağlık bilimleri ve teknolojileri birimindede araştırmalarını sürdürmektedir.Mehmet Hoca'nın üzerinde çalıştığı çip hakkında bilgi verirsem; kanser bir kan hastalığı bu çok öncesinden beri biliniyor bir kan örneğinde milyarlarca hücre içerisinden kanserli olan hücreleri tespit etmekte kullanılacak olan çip sadece kanseri teşhiste kullanılmayacak aynı zamanda doğru ilacın doğru zamanını da belirleyecek,hastanın tedaviye cevap verip vermediği hakkında doktoru bilgilendirecek çığır açacak bir buluş.Kredi kartına benzeyen bir şekli olan bu çipi abisine gösterdiğinde abisi 'kimseye gösterme bunu,çok önemli buluş bu mu,biz seni Amerika'ya bunu bulman için mi gönderdik' demiş:))Mehmet Hoca'ya makine mühendisi olarak nasıl tıp fakültesinde hoca olduğu sorulduğunda Mehmet Hoca'nın çok net bir duruşu var mühendislik eğitimi temelli olan insanlar aslında diğer disiplinlerin temellerini almış oluyorlar doktorlar klinik araştırmaları yaparken mühendis ona yardımcı olacak ürünün bulunmasında ve gelişmesinden sorumlu tabi ki bunları biyokimya,genetik,fizyoloji bilmeden olmayacağını da belirtiyor.Mehmet Hoca bu araştırmalarına nasıl ödenek bulduğunu nasıl araştırdığını anlatırken şu noktalara dikkat çekiyor öncelikli fon devlet tarafından veriliyor daha sonra bu araştırmalarda ilgili üniversitelerin ilgili bölümlerince ortaklık başlıyor okullardan fonlar geliyor aynı zamanda yaptıkları araştırmayla ilgili vakıflardanda gelen ödeneklerle de bu araştırmalar bütçelerini oluşturup daha güvenli bir şekilde parasal sorunlar olmadan tamamlanıyor.Mehmet Hoca'ya Türkiye'de ki eğitim durumu,bu araştırmalara bakış açısı ve daha sonrasında günümüz gençliği,türk gençliği hakkında sorular sorulduğunda verdiği yanıtlardan seçtiklerim öncelikli olarak Türkiye'de disiplinlerin çok katı olduğunu kendisinin şu andaki Harvard'da ki konumunu İstanbul Tıp Fakültesi'nde veya diğer tıp fakültelerinde olamayacağını söylüyor nitekim öyle hangimiz biliyoruz ki gittiğimiz bir üniversite hastanesinde cerrahi bölümünde bir makine mühendisi bir profesör var .Toner bu ayrımın yapılmaması disiplinlerin birbiriyle kaynaşmasını ve ancak çözümlere böyle gidiliceğini belirtiyor.Araştırmalar konusuna geldiğimizde Türkiye'de üniversite var ancak araştırma üniversiteleri yok yani lisanstan sonra yüksek lisans doktora yapan kişi sayısının çok az olduğunu Türkiye'de doktora eğitimi alan kişilerin öncesinden günümüze toplam sayısının Amerika'da ki toplamda üç üniversite her yıl bu sayıda doktora mezunu veriyor diye düşücesini belirtirken doktora öğrencisi yetiştirmeyi kendi ürünlerimiz üretip başka ülkelere satabilmemzi, öğrencileri yurt dışına okumaya gönderip orda gördükleri şeyleri Türkiye'de taklit etmeleri değil kendilerinin araştırıp özgün şeyler geliştimesini dürüst çalışmalarını tasiye ediyor.Gençlere güveninin sonsuz olduğunu çok çalışarak ve dürüst olarak her şeyi yapabilecekleri söyleyen Toner MIT'de doktorasını yaparken hocasının hocasının kendisine verdiği tavsiyeyi de belirtmeden geçemeyceğim bilim yapacaksan uç noktalarda çalış ancak uç noktalarda çalışırsan zincir alır yürür diye.Kanser çalışmaları ya da diğer çalışmalarında bu sözleri ilke haline getirmiş ve çalışmalarını bu ilke etrafında toplamıştır.Türkiye'ye sık sık gelen Toner İTÜ'de aldığı eğitimle gurur duyduğunu her konuşmasında, her söyleşisinde belirtip okulumuza olan bağlılığınıda her defasında dile getiriyor.İtü'de aldığımız eğitimlerle,öğrendiğimiz ilkelerle neler yapılabilecğini gösteren en iyi örneklerden birisidir Mehmet Toner.
Eğer Mehmet Toner'in araştırmaları,yayınları,ödülleri hakkında bilgi almak isterseniz internet sitesi:
http://hst.mit.edu/users/mehmettonerhmsharvardedu